Yazar
M. Şükrü GÜNER
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri, Dr.

Metin / Text
  • Uzun zamandan beri ülkemizde benzin sıkıntısını yaşamaktayız. Başlangıç dönemlerinde konunun sağlık hizmetleri yönünden ciddiyetini tespit eden Türk Tabipleri Birliği 11.4.1979 tarihinde İçişleri Bakanlığına başvurmuştu. İçişleri Bakanlığının Birliğimize olumlu yanıtı ve tüm illerin Valiliklerine gönderdiği 19.4.1979 tarihli, 400-020-56/2268 sayılı sirkülerinde « ... hekimlere beklemeden ve hizmetlerine yetecek ölçüde benzin temin edilmesi çalışmalarının yapılıması» isteniyordu. Bu kararı Merkez Konseyi, tabip odalarına bildirerek sorunun çözümü için Valiliklerde gerekli girişimin yapılmasını istedi. Bazı illerimizde bu girişimler sonuç verdi. Hekimler bu illerimizde hizmetlerini aksatmayacak ölçüde, beklemeden benzin bulabilmekte. Üzülerek belirtmek gerekir ki bazı illerimizde ise konu hala halIedilememiş durumda ... ULAŞIM SORUNUMUZ Kitle taşımacılığı hemen hiç sözü edilemeyecek kadar yok olan ülkemizde, sağlık personeli üzerine düşen ağır hizmet koşulları ve verdiği hizmetin gecikmesiz ve hayati öneminden dolayı, zorlamalar hekimleri özel oto sahibi olmaya daha fazla itmiştir. Bugün için hastane ambülansı ne ise hekim otosu da aynı işlevi görmektedir. Özellikle muayenehane ve tek hekim çalışan bölgelerde bu ambulans hizmeti daha ağır basarken, büyük sağlık merkezlerinin otobüs servisinin olmayışı yine aynı görevi yapmaya devam etmektedir. Ulaşım sorununu kendi özel otosunda çözmeye çalışan hekim konut sorununu ve evi ile işi arasındaki yol sorununu buna göre düzenlemiştir. Yaşadığımız benzin sıkıntısının kara taşımacılığında tüm boyutlarıyla yaşanması sebebiyle; hekim, hastanesine, muayenehanesine gidebilmek için benzin kuyruklarına girerek 8 saat, 10 saat, hatta günlerce beklemek zorunda kalmıştır. Bu durum zaman zaman sağlık hizmetlerinde de aksamalara yol açtığı gözlemlenmiştir. ÇÖZÜM YOLLARI ARARKEN Türk Tabipleri Birliği'nin girişimleri sonucu bazı illerimizde sorun çözümlendiği halde özellikle İstanbul'da sorun hala devam etmektedir. Merkez Konseyi ve İstanbul Tabip Odası Yöneticilerince Valiliğe sorun tüm açıklığıyla anlatılmıştır. Başlangıçta, hastanelere 10-15 kontenjan tanınarak yalnız acil hizmet veren hekimlere benzin temin edileceği söylenmiştir. Durum üzerine, çalışan her hekimin acil hizmetle karşı karşıya kaldığı, hekimler arasında böyle bir ayırımın yapılmasının hiçbir objektif kriteri plmadığı tarafımızdan bildirilmiştir. İkinci bir girişimde Hastahane Mütehassısları Derneği aracılığıyla kamu hizmetinde çalışan hekimlere dağıtılmak üzere 400 kontenjan tanınarak ayda 160 litre benzin verilebileceği söylenmiştir. İlk öneriden farksız, hekimler arasında ayrıcalıklı uygulamalar getiren bu öneriyi Merkez Konseyi ve İstanbul Tabip Odası yönetim Kurulu üyeleri kabul etmemiş ve İstanbul Valiliğine giderek görüşlerıni iletmiştir. İstanbul Valiliğine somut iki öneri götürülmüştür. 1. Tüm hekimlere (kamuda çalışan, özel çalışan, branş farkı gözetmeksizin) haftada 30 litre benzin temini, 2. Önümüzdeki günlerde yine benzin kuyruklarının oluşması beklendiğinden, hekim otolarına beklemesiz benzin verilmesi. Görüldüğü gibi istemlerimiz haklı, kişisel olmayan, sağlık hizmetini düşünen, ölçülü istekler... Bugün, İstanbul'da, basın mensupları beklemeden ve tercihli benzin alırken, sağlık hizmetlerinde böyle bir istemin yapılması hakIılığımızı bir kat daha artırmakta. Elbette ki basına, gördüğü işlev dolayısıyla, bu tercih sağlanmalı. Ama halkın sağlığı ile uğraşan, sağlık hizmeti onsuz olmayan, verdiği hizmette gereğinde dakikaların bile önemi olduğu hekime bu tercihi yapmamak nasıl açıklanabilir? Kitle taşımacılığının başarılamadığı, hekimin işi ile evi arasında gerekli ulaşım servislerinin kurulamadığı bir ortamda, bu anlayış halk sağlığı yönünden oldukça endişe vericidir. Çalışma saatinin dışında, hastaneden acil vaka çağrısına uymak zorunda kalan bir hekim, gece yarısı acil bir hastaya gitme zorunluluğu olan bir hekim, bu sorununu nasıl çözecektir? Son zamanlarda ambulansların bile benzin almakta sıkıntı çektiklerini hastane başhekimIerinin açıklamalarından öğreniyoruz. Bu sorunlar karşısında ilgililerin vakit geçirmeden, hekimlerin en büyük örgütü olan ve Özel Yasa ile kurulmuş Türk Tabipleri BIrliği'nin görüşlerini dikkate alması zorunlu görünüyor. ÇÖZÜM: Doğaldır ki ulaşım sorununun kalıcı çözümü kitle taşımacılığında başarılı olmakla mümkündür. Bu başarıldığında, muayenehane hekimlerimiz rahatça çalışmalarına gidebilecekler, hastane hekimleri kendileri için ayrılan servis taşıtlarından faydalanacaklar, gece acil vakaya çağırılan hekimi, ambulans hastaya ulaştıracaktır. Bugün için bu durumun bugünden yarına çözümlenmesi zor görünmektedir. İçinde bulunduğumuz koşullarda kısa vadede soruna bakış açımızın şu olıması gerekir kanısındayım. 1. Hekim otoları bugün bir ölçüde ambulans hizmeti görmektedir. Bu nedenle genel olarak özel taşıt araçlarına verilen miktar haftada 10 litre daha artırılarak hekim otolarına verilmelidir. Bu istem basın mensuplarına tanındığından daha da haklılık kazanmaktadır. 2. Hekim otoları benzin almak için vakit kaybetmemelidir. Bu hergün yoğunlaşan sağlık hizmetleri için zorunludur. Hekimlere ayrılacak iki benzin istasyonu (biri Anadolu diğeri Trakya yakasında) yeterli olacaktır. 3. İstemimiz şu anda Valiliğin önerisi de gözönüne alınırsa mevcut 3000 hekim otosu için haftada 20 ton benzin daha demektir. Bunun karşılanması hi çde olanaksız değildir. 4. Tüm bunların dışında özel veya kamu hizmetinde çalıştıkları, branşlarının özelliğinden dolayı veya herhangi bir nedenle hekimler arasında ayrıcalıklı uygulamalar bizler tarafından kabul edilmeyecektir, edilmemelidir de ...