Yazar
Sevcihan ÖZKOÇ
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Toplum Sağlığı Enstitüsü, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı

Yazar
Yürük İYRİBOZ
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi TToplum Sağlığı Enstitüsü Doçenti

Metin / Text
  • Besinlerin ülke gereksinimlerine göre üretnmesi ve bilinçlendirilmiş tüketicinin eline uygun fiyatlarla geçmesi sağlık sorunlarımızın çözümünde önemli bir yer tutar. Bisküvi, meşrubat ve ciklet gibi beslenme değeri yetersiz olan maddelerin reklamı toplumun beslenme bilincini ters yönde etkilemektedir. Bu çalışmada söz konusu maddelere harcadığımız paralarla besin değeri çok daha yüksek olan besinlerih alınabileceğini gösterdik. Çalışmanın verilerine göre sosyalizasyon yasası beslenme ile ilgili önlemlerle pekiştirilmedikçe koruyucu niteliğini yitirecek ve amacından sapacaktır. Ülkemiz sağlık sorunlarının çözümü için iki yasa çıkarılmış durumda. Ülkemiz sağlık sorunlarının en önemlilerinden biri de beslenme konusu. Bütün sağlık sorunlarında olduğu gibi beslenmenin de kökeninde sosyo-ekonomik etkenlerin yattığı bilinegelmektedir. Söz konusu yasaların uygulanmasında bu etkenler ile ilgilenilmediği koşullarda, sağlık hizmeti veren bütün kuruluşların işlevinde beslenme sorunlarının devam edeceği, gittikçe artacağı ve bir yönü ile yasaları amaçlarından uzaklaştıracağı apaçıktır. Eksik, kötü ve bilinçsiz beslenmenin birçok hastalığa uygun bir ortam hazırladığı ve nihayet bütün hastalıklarda morbidite ve mortaliteyi direkt olarak arttırdığını biliyoruz çünkü. Böylece tam-gün ve sosyalizasyon yasalarının yanısıra ülke çapında gerçek bir beslenme politikasının da gereği ortaya çıkıyor. Amacı sağlıklı bir yaşam için gerekli, dengeli bir beslenme olan bu politikanın öncelikleri : 1. Gereksinimlere göre yeterli üretim, 2. Yeterli dağıtım ve tüketicinin eline ucuz geçmesi, 3. Tüketimde bilimsel kaynaklara dayalı beslenme bilincidir. Bu önceliklerden ilk ikisi, sosyalizasyon ve tam-gün yasalarının başarısı için zorunlu bir yasama görevi üçüncüsü ise yine devletin katkısı ile bizlerin, sağlık personelinin kaçınılmaz bir görevi oluyor. Burada görev araştırmalar yapmak; verileri tüm yetkililere ve topluma duyurmaktır. Herhangi bir şekilde bu görevden kaçındığımız takdirde, yukarda verdiğimiz gerçeklerin ışığında, söz konusu yasalara karşı çıkmış, bilimsel niteliklerimizi yitirmiş, yasaların kapsamı içinde aldığımız maaşları haketmemiş ve topluma karşı dürüst davranmamış oluruz. Bu bir savdır. Eğer bu konuda henhangi bir karşı sav var ise o karşı savında aynı bilimsel yöntemlerle ortaya konulması gerekir. Ülkemiz koşullarında tüketim ekonomisi ve aşırı kentleşmenin birçok gelenek ve görenekte olduğu gibi beslenmeyi de etkilediği ve değiştirdiği bir gerçektir. Bu değişimde dağıtım için zorunlu görülen pazarlama ve özellikle reklamların payı büyüktür. Besin pazarlama ve reklamlarında beslenme değeri çok düşük veya hiç olmayan ve hatta beslenmeyi ters yönde etkileyen meşrubat, bisküvi ve cikletlerin önde geldiği görülmektedir. Çalışmamızda bunlardan bir örnek olarak yalnızca bisküvileri aldık. Bisküvilerle diğer besinlerin aynı günlerde satış fiyatları ve ülkemizde en çok gereksinimi duyulan protein değerleri yönünden karşılaştırdık. Bisküvilerin protein içeriği henüz bir tartışma ve araştırma konusudur. Kaynaklarda genel olarak 100 gr. bisküvi için protein değeri 5.5-8.1 gr. arasında değişmekte ise de biz karşılaştırmalarımızda en yüksek değeri 8.1/100 gr. seçtik (1, 2) . Piyasadan reklamı en çok yapılan, en sık bulunan ve dolayısı ile en çok satılan 8 tip bisküvi saptadık. Bu bisküvileri 100 gr. parasal değer ve protein içeriği yönünden aynı günlerde (Kasım ilk hafta, 1978) piyasadaki diğer besinlerle karşılaştırdık. (Tablo 1, 2, 3,4). Bu tablolardan kolaylıkla anlaşılacağı üzere, bol bol reklamı yapılan bisküvilere sarf edilen paralarla diğer besinlerden ne kadar fazla protein elde edileceği açıkça ortaya çıkar. Örneğin 100 gr.'ı 4.00 TL. olan en ucuz bir bisküvi bize 8.1 gr. protein sağlar. Diğer taraftan biz bu 4.00 TL. ile 133 gr. sardalye ve 25.3 gr. protein veya 126 gr. çökelek peyniri ve 44.4 gr. protein veya 400 gr. bulgur ve 50.0 gr. protein veya 400 gr. mercimek ve 94.8 gr. protein alabiliriz. Aynı tablolarda besin grupları içinde de dikketi çeken bazı özellikler vardır. (Tablo 5). Örneğin tahıılardan bulgur ve makarna, kuru baklagillerden bakla ve mercimek, et ve türevlerinden sardalye ve tavuk, süt ve türevlerinden çökelek ve beyaz peynir en çok protein içeren ve en ucuz besin ögeleridir. Diğer taraftan söz konusu besin gruplarında en ucuz ve en pahalı olanlarından, hayvansal ve bitkisel protein dengesini göz önünde tutarak, kabaca birer menü hazırlandığında oldukça ilginç sonuçlar ortaya çıkar. (Tablo 6). Örneğin en ucuz besin ögeleri ile hazırlanmış menü bize toplam 1065 kalori, 90.2 gr. protein sağlar ve 8.15 TL. malolur. En pahalılarından hazırlanan menü ise 1353 kalori, 75.0 gr. protein sağlar ve 31.80 TL. malolur. Her iki menüde hayvansal protein yüzdeleri arasında önemli bir fark olmamasına rağmen (ucuz menü % 59.8, pahalı menü % 60.9) ucuz menüde toplam hayvansal protein 54.0 gr. iken en pahalı menü de 45.7 gr.dır. Ucuz menüde 1 gr. protein maliyeti 9 kuruş iken pahalı menüde 42 kuruştur. Ucuz menüde 100 kalorinin maliyeti 76 kuruş iken pahalı menüde 255 kuruştur. Şimdiye kadar sizlere sunduğumuz rakamlar, bugünkü koşullarda bile daha iyi beslenebileceğimizi açıklıyor. Fakat burada besin seçiminde bir beslenme bilincinin gereği ve bu yönde toplumun nasıl uyarılacağı söz konusu. Bu konuda bize, tüm sağlık hizmeti veren bireylere, kuruluşlara, basın ve yayın organlarına ve yetkilileri bir görev düşüyor. Bu görev besin seçiminde toplumumuzu bilinçlendirmektedir. Gerçekte bir beslenme bilincinin yitirilmesi süreci ile karşı karşıyayız. Bu yapay sürecin gelişmesinde beslenme değeri olmayan besinlerin pazarlama ve reklamı çok önemli bir yer tutar ve yasaların amaçlarına ters düşer. Kısacası, kanımızca gıda sanayii ve besin üretimi kendi öz kaynaklarımıza ve ülke gereksinimlerine göre sınırlanmadıkça, besinler tüketicinin eline alınabilir ücretlerle geçmedikçe ve toplumumuz besin seçiminde bilinçlendirilmedikçe sağlık sorunlarımızın çözümlenemiyeceği ortadadır.

Tablo Başlıkları / Table Heads

  • TABLO 1: TAHIL VE TÜREVLERİ TABLO 2: ET VE TÜREVLERİ TABLO 3: SÜT VE TÜREVLERİ TABLO 4: KURU BAKLAGİLLER TABLO 5: BESİNLERİN PROTEİN İÇERİĞİ (100 gr.) ve FİYATLARA GÖRE (100 gr.) SIRALAMASI İzmir, Kasım 1978 TABLO 6: EN UCUZ VE EN PAHALI BESİN ÖGELERİNİN HAYVANSAL PROTEİN ORANI - PROTEİN MALİYETİ, KALORİ VE KALORİ MALİYETİ YÖNÜNDEN KARŞILAŞTIRILMASI. İzmir, Kasım 1978

Kaynaklar / References

  • 1. Baysal, A.: Beslenme, II. Baskı, Hacettepe Üniversitesi yayınları A 13, Kadıoğlu Basımevi Ankara 1977 s. 226, 232, 241, 250. 2. Köksal, O.: Gıdalardaki Posa ve Kepeğin Beslenme ve Sağlık Yönünden Değeri. Tercüman, 15 aralık cuma, 1978.