Yazar
İpar BUĞRA
Karaburun Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi, Doğa Koruma Çalışma Grubu Sözcüsü

Özet

  • “Yenilenebilir, temiz enerji” tanımlamasıyla, küresel iklim değişikliği sorununa çözüm olarak sunulan Rüzgâr Enerjisi Santralleri (RES) dünyada ve Türkiye’de geometrik bir hızla artmaktadır. Rüzgârın da metalaştırılmasıyla birlikte, doğal ve kültürel değerler, insan sağlığı, yerel kalkınma gibi asli unsurlar göz edilerek sürdürülen bu ölçüsüz RES yatırımlarının olumsuz etkileri hızla yıkıcı boyutlara ulaşmaktadır. Dünyanın akciğerleri olan ormanların, doğal bitki örtüsünün çok geniş alanlarda yok edilmesiyle kurulan RES’lerin, “temiz ve yenilenebilir enerji” kaynağı olduğunu savunmak mümkün değildir. Tarım alanları, zeytinlikler, meralar, doğal/ kültürel/tarihi değeri olan bölgeler RES yatırımlarına tahsis edilirken, “enerjide dışa bağımlılığın azaltılması” savının karşısında, tarım ve hayvancılıkta hızla artan dışa bağımlılık, turizm gelirlerindeki kaybın irdelenmesi ivedi bir sorumluluktur. Tüm dünyada ve ülkemizde RES’lerin olumsuz etkilerini deneyimleyen bireylerin kaybettikleri sağlıkları, doğa ve yerel ekonomileri, kısacası yaşam hakkı için başlattıkları mücadele genişleyerek, bölgesel/uluslararası dayanışma ve mücadele ağlarına dönüşmüştür. RES’lere karşı verilen mücadelenin öncelikli konusu; küresel iklim değişikliğinin önlenmesi ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için en “parlak” çözüm olarak büyük kampanyalarla pompalanan RES’lerin yıkıcı ve geri dönüşsüz tahribatına karşı kamuoyunda farkındalık yaratılması, çevresel, sosyal ve ekonomik faktörleri bütünsel olarak değerlendirecek, yerel iradenin de gerçek anlamda temsil edileceği yasal düzenlemelerin yapılması için baskı oluşturulmasıdır. Bu süreçte, doğayı ve yaşam alanlarını korumak için hukuk mücadeleleri sürdürülmektedir.
    Geliş Tarihi : 02.04.2017
    Kabul Tarihi : 31.05.2017

Summary

  • The number of the Wind Power Plants (WPP), which are, through “renewable, clean energy” definition, presented as a solution for global climate change problem increases at a geometric rate around the World and in Turkey. Along with the commoditization of the wind as well, the negative eff ects of excessive WPP investments that are made regardless of the fundamental elements, such as natural and cultural assets, human health, regional development, rapidly reach a devastating extent. It is not possible to claim that the WPPs built by destroying the forests, which are the Earth’s lungs, and the large areas of natural vegetation are the sources of “renewable and clean energy”. As the agricultural areas, the olive groves, the pastures, the regions with natural/cultural/historical assets are being allocated to WPP investments, in response to the argument of “decreasing external dependence for energy”, it is an urgent responsibility to address rapidly increasing dependence on foreign sources in agriculture and livestock farming and the revenue losses in tourism. The struggle initiated by the individuals, who have experienced the negative eff ects of WPPs around the World and in our country, for the health they lost, the nature and the local economies, in brief for the right to life, broadened and transformed into regional/international solidarity and struggle networks. The primary subjects of the struggle against WPPs are creating public awareness about irreversible destruction by WPPs that are overstated through the large-scale campaigns as the most “brilliant” solution to prevent global climate change and to reduce energy dependency; and putting pressure to get the regulations, which ensures actual representation of local people’s will and considers the environmental, social and economic factors holistically, to be made. The legal struggles to protect the nature and habitats are ongoing.
    Received : 02.04.2017
    Accepted :31.05.2017

Anahtar Sözcükler / Keywords

  • TR: yenilenebilir-temiz enerji, rüzgârın metalaşması, yerel irade, çevre, sağlık
    EN: renewable-clean energy, commoditization of wind, local people’s will, environment, health

Geliş Tarihi / Received Date
  • 02.04.2017

Kabul Tarihi / Accepted Date
  • 31.05.2017