Yazar
Nermin BİTER
Dr., Biyoloji, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Akademi, İzmir Dayanışma Akademisi (ORCID No: 0000-0002-8454-8107)

Özet

  • Günümüzde iklim değişikliği, zorunlu kitlesel göçlerle beraber dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük krizlerden biri olarak kabul edilir. Birbiri ile çoğu zaman iç içe geçen bu iki büyük krizin odağında, iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı yıkıcı çevresel etkilerle yaşam yerlerini terk etmek zorunda kalan iklim göçmenleri veya iklim mültecileri durmaktadır. İklim değişikliğinin etkileri ile gerçekleşen aşırı hava olayları, değişken ısı dalgalanmaları, kuraklık, kıtlık, deniz seviyesinin yükselmesi gibi ani ya da tedrici gelişen yıkıcı çevresel olaylar, milyonlarca insanı her açıdan güvenliksiz bir duruma taşımakta ve geleneksel yaşam yerlerinden ayrılmaya zorlamaktadır. Tüm insanları etkilese de, düşük gelirli ülkelerde ve yoksulluk içinde yaşayan insanlar için, iklim değişikliğinin hem yaşam alanlarındaki doğrudan ve dolaylı yıkıcı etkileri hem de baş edebilme sürecinin parçası olan zorunlu yer değiştirmelerde karşılaştıkları riskler belirgin olarak yükselir. Hele ki topluluklar içindeki dezavantajlı gruplar için, söz konusu bu risk faktörleri orantısız biçimde artar. Tüm bunlara ek olarak, böylesine yıkıcı bir krizin ortaya çıkmasında en az sorumlu olanların, en ağır etkileri yaşamak zorunda kalması ve bu zorluklarla baş edebilmek için yeterli kaynaklara sahip olmaması sorunun vahametini gösterir. İklim değişikliğine bağlı yer değiştirmeler ve yeniden yerleşmeler sırasında da söz konusu bu eşitsizlik ve adaletsizlikler iyice derinleşir. Bu yazıda, kaynağının sanayileşme sonrası gelişen üretim ve tüketim süreçleri ile bağlantılı olduğu bugün artık tartışmasız bir yerde duran iklim değişikliği etkisi ile gerçekleşen yer değiştirmelerin, göç ve çevre arasındaki ilişkiye eklediği karmaşık boyutlar ele alınmakta ve iklim göçmenleri/iklim mültecilerinin karşılaştıkları sorunlar, yasal statüleri ile beraber tartışılmaktadır.
    Geliş Tarihi : 06.07.2019
    Kabul Tarihi : 28.09.2019

Summary

  • Today, climate change is considered to be one of the biggest crises facing the world together with the forced mass migrations. The focus of these two major crises, which are often intertwined with each other, is the climate refugees, who are forced to leave their places of life with the devastating environmental impacts of climate change. Because of the sudden or gradual climate change events,(as extreme weather events, unsteady heat fl uctuations, drought, scarcity, sea level rise) millions of people are in an unsecured situation and forced to leave the traditional living areas. Although it aff ects all people, the direct and indirect destructive eff ects of climate change both in low-income countries and people living in poverty increase significantly as well as the risks they face in forced displacements that are part of the coping process. Especially for disadvantaged groups in communities, these risk factors increase disproportionately. In addition, the fact that those who are least responsible for the emergence of such a devastating crisis have to experience the most severe eff ects and do not have suff icient resources to cope with these diff iculties indicate the gravity of the problem. These disparities and injustices also deepen during the displacement and resettlement. In this paper, the complex dimensions of displacement with the eff ect of climate change, which is now undisputedly connected with the processes of production and consumption after the industrialization, is discussed with the main interdependence relationship between migration and environment. And also, the problems faced by climate migrants/climate refugees are discussed within legal status.
    Received : 06.07.2019
    Accepted : 28.09.2019

Anahtar Sözcükler / Keywords

  • TR: iklim değişikliği, iklim göçü, iklim göçmenleri/mültecileri
    EN: climate change, climate migration, climate migrants/refugees

Geliş Tarihi / Received Date
  • 06.07.2019

Kabul Tarihi / Accepted Date
  • 28.09.2019