Yazar
Toplum ve Hekim Yayın Kurulu


Metin / Text
  • En doğal hakkımız olan sağlıklı yaşamak, sağlık düzeyimizin yükseltilmesi, hastalık olaylarında en erken, en iyi teşhis-tedavi olanaklarına sahip olmamız, hastalık sonrası çevreye ve işe tekrar uyum sağlama çalışmalarından faydalanmamız ve tüm bu çalışmaların örgütlenmesi hangi düzeydedir? Ülkemiz sağlığının en büyük sorumluluğunu yükümlenmiş Sağlık ve Sosyal ve Yardım Bakanlığına bu konuda verilen olanaklar nelerdir. SSYB bu alanda olumlu adımlar atabiliyor mu? AP Hükümetinin SSYB ne gibi uygulamaların peşinde. Bu uygulamalar ülke sağlık hizmetlerine nasıl yansıyor? ... Dergimizin «Yorum» yazısını bu konulara ayırmayı uygun gördük. Sağlık Bakanlığı Bütçesi: Türk Tabipleri Birliği ülke sağlık hizmetlerinin finansmanı için yaptığı çalışmalarla genel bütçenin % 15 inin sağlığa ayrılması gerekliliğini sürekli öne sürmektedir. Bu saptaması bugün yetkililerce de kabul edilmektedir. Örneğin; 1980 Mali Bütçesi Sağlık Bakanlığı ile ilgili bölümünün «Temenni ve Mütalaalar» kısmında yer alan raporda aynen şöyle denmektedir. «Bakanlık bütçesinin kifayet derecesi bugünkü hizmet standardı içinde düşünüldüğünde yeterli olduğu söylenebilir. Ancak halka yeterli ve kaliteli hizmet verebilmek için bu bütçesinin genel bütçedeki oranının % 15 e kadar yükseltilmesi gerekecektir.» Raporda bu bilimsel saptama yer aldığı halde ilerleyen satırlarda sağlığa ayrılan payın yükseltilmesinin imkanı olmadığı da işaret edilmektedir. Devlet'in en önemli görevlerinin başında gelmektedir sağlık hizmetleri. Doğru bu iken giderek artacağı yerde azalmaktadır. Bu da gösteriyor ki Genel Bütçeden bugün ayrılan en az 3 misli daha fazla Sağlığa pay ayrılması halkımıza yeterli ve kaliteli sağlık hizmeti verebilmek için zorunlu görülmektedir. Sağlığa ayrılan pay bu denli azken Bakanlık harcamaları ne durumdadır? İllere göre oranlı ve yeterli olarak mı dağıtım yapılmaktadır. Şu tablo ile gözden geçirelim; Tablodan da anlaşılacağı üzere ödenek gönderilen 4 büyük ilin toplamının iki katından fazlası Kastamonu iline gönderilmiştir. Sebebi acaba SSYB Münif İslamoğlu'nun Kastamonu Milletvekili olmasında mıdır? Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesinin Son durumu: Tüm ülkede 1978 de tamamlanması hedeflenen sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi, daha sonra 1981 e kadar uzatılmıştır. Çok az bir zaman kalmasına rağmen sosyalleşmenin bugünkü durumu ile 1981 de de tamamlanmayacağı açıktır. Halen sağlık hizmetlerinin sosyalleştirildiği il sayısı 44 dür. Bu 44 il ülke yüzölçümünün % 66 sını kapsamaktadır. Ülke nufusunun ise % 54.5 unu teşkil etmektedir. Özlü bir deyişle halen ülkemizin ancak yarısında sağlık hizmetleri sosyalleştirilmiştir. Sosyalize bölgelerde sağlık insangücü sorunu da halledilememiştir. Sağlık Hizmetlerinin ülke gerçeklerine göre iyi bir örgütleme modeli olduğunu savunduğumuz sosyalleştirme ihmal edilmiştir, gereken hassasiyet ve önem gösterilmemiştir. Tam Süre Yasası Uygulamaları: Kamu hizmetinin, dolayısıyla kamu sağlık hizmetinin temel çalışma ilkesi olan tam süre çalışma Bakanlık uygulamalarıyla içinden çıkılmaz bir duruma getirilmek istenmektedir. Göreve geldiğinden bugüne kadar sürekli Tam Süre Yasasının değiştirileceğinden bahseden Sağlık Bakanı, Yasa yürürlükte iken bile Yasa'ya aykırı konuşmalar yapmış, kamuda görev alan hekimlere muayenehane açmalarını söylemiştir. Tam süre yasası Bakanlıkça «bela yasası» olarak nitelenmiş, sağlık hizmetlerinin bugünkü durumu tam süre yasasına bağlanmıştır. Tam süre ile hastanelerin boşaldığı iddia edilmiştir. Yasanın başlangıç dönemindeki sancıları abartılmış, Yasa destekleneceği yerde sürekli zedelenmiştir. Tam Süre Yasası ile Hastaneler boşaldı iddiasını şu tablo ile cevaplıyalım: Tam süre ile toplam hekim sayısında 551 hekim artışı olmuştur. Bu görmemezlikten gelinerek uzman hekim sayısında 271 düşüş abartılmıştır. Uzman hekimlerin ayrılma nedenleri üzerinde durulmamış, gerekli önlemler alınmamıştır. Tam süre yasasının getirdiği ekonomik olanaklar geliştirileceği yerde sürekli geriletilmiştir. En yüksek devlet memuru maaşı kapsamı uygulanmamıştır. Uygulanmaması içinde çıkartılan yeni yasalara ek maddeler konmuştur. 2183 sayılı yasa gibi. Sağlık personelinin senelerdir aldığı yan ödemeler kesilmiştir. Hem de altına SSYB da imza atarak. İki yıldır uygulanan tam süre tazminatlarıyla maaşların ayrı vergilendirilmesi şu anda birleştirilerek vergilendirilmekle karşı karşıyadır. Türk Tabipleri Birliği bu uygulamalar karşısında sürekli savaşım vermektedir. Ekonomik ve özgürük haklarına uygulanan kısıtlamalara karşı tüm sağlık personeli demokratik ve yasal her türlü girişimlerde bulunmaktadır. Kamu Sağlık Hizmetinde Sürgünler: Sağlık Bakanlığında yapılan tayinler büyük boyutlara ulaşmıştır. Telgraf emirleriyle, kitlesel olarak, eşleri birbirinden ayırarak, sağlık personelinin gidemiyeceği yerler seçilerek, yurdun bir ucundan öteki ucuna tayinler yapılmıştır. Nisan 1980 tarihi itibarıyla tayini yapılan sağlık personeli sayısı 18.000 i buluyordu. Yapılan tayinler dolayısıyla Bakanlığın yolluk tahsisatı kalmamıştır. Tayinlere ödenen yolluklar astronomik rakamları bulmaktadır. Yapılan tahminlere göre tayinler dolayısıya ödenen harcirahlar yarım milyarı bulmaktadır. Tayinlerin pekçoğu da Danıştay kararları ile iptal edilmektedir. Bunu göz önüne almasak bile tayin edilen sağlık personelinin 15 günlük yasal mehil müddeti kullandığı için sağlık alanında büyük ölçüde hizmet kaybı yaratılmıştır. Sağlık personeli tayinler karşısında Danıştay'a başvurduğu gibi bir bölümü de istifa edip serbest çalışmaya geçmiştir. Bu da kamu sağlık hizmetinde mevcut personel açığını daha da artırmıştır. SSYB ve İlaç: Son olarak da Bakanlığin ilaç konusunda uygulamalarına bir bakalım. İlaç yokluğunu hekimlerin hep aynı ilacı yazmalarına, ilaç pahalılığını hekimlerin pahalı ilaç yazmalarına bağlayan Sağlık Bakanı bu yetmiyormuş gibi bütün bu durumların sebebini hekimler olarak göstermiştir. AP iktidarından evvel Rimactan 300 TL iken fiatı 1000 TL nin üstüne çıkarılmıştır. Bir kutu Rimactan 8 günde bitirilmektedir. Tbc.Ii bir hastanın ayda sadece rimactan için ödeyeceği para 4000 TL nin üzerindedir. Alfacilin 500 mg. ın bir kutusu 217 TL, Lincosin 1 ampulun fiatı 44.5 TL Carena ampul 95 TL dir. İlaç fiatlarının örneklerini çoğaltabiliriz. Halen piyasada Lasix, luminal, diazem, kloramfenikol, kemisetin, streptomagma, gibi hayati ilaçlar bulunmamaktadır. Çeşitli örneklerle sağlık alanımızdan kesitler verdik. Yazımız hazırlandığında Sağlık Bakanlığı 9 ayını doldurmuştur. Geçen bu 9 ayda sağlık hizmetlerinde olumlu hiçbir gelişme izlenmemiştir. 9 ay kaybedilmiş bir süredir. Çeşitli uygulamalara sağlık hayatımız olumsuz yönde etkilenmiştir. Türkiye sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi Türk Tabipleri Birliğinin bugüne dek yaptığı önerilerin içinde yer almaktadır. Bu önerileri dikkate almayan her uygulama başarızlığa mahkümdür. Sosyalizasyonun tüm yurtta uygulanması, tam süre çalışmanın gerçekleştirilmesi, kamu sağlık hizmetlerinde yapılan sürgünlere son verilmesi ve bugüne kadar yapılanların geri alınması, sağlık personeIine çalışma ve ekonomik güvence sağlanması başarıya giden ilk adımlar olacaktır... Toplum ve Hekim

Tablo Başlıkları / Table Heads

  • Tablo 1. SSYB Bütçesinin TBMM den çıkan Genel Bütçeye Göre Çeşitli Yıllarda Oranı Tablo 2. SSYB’na 1980 Mali Bütçesi ile tahsis edilen yapım, tesis ve büyük onarım giderleri harcama kaleminden 131.250.000 TL nin Kullanımı Tablo 3. Halen Mevcut 1750 Sağlık Ocağında Sağlık Personeli Durumu Tablo 4.