Yazar
M. Şükrü GÜNER
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri, Dr.

Metin / Text
  • Doğrudan insan varlığını hedef alan, maddi varlıklara zarar vermeden canlııları öldüren bu insanlık dışı silahın yapımının yasaklanması için tüm dünya halkları, ve Türkiye halkı seslerini yükseltiyorlar. NÖTRON BOMBASINA HAYIR. Nötron bombasına karşı yürütülen bu yığınsal protesto kampanyası ,tüm nükleer kitle kırım silahlarının yasaklanması, genel ve tam silahsızlanma için yürütülen savaşımın gündemindeki acil sorunudur. Nötron bombası ülkemizi ve halkımızı yakından ilgilendirmektedir. İnsanlık dışı bu silahın topraklarımıza depolamak isteği vardır. Ülkemize, bölgemize, halkımıza yönelik böylesi iğrenç tehlikeli girişim karşısında tüm demokrat güçlerini bulacaktır. İlerici, yurtsever, demokrat herkes bu iğrenç silaha karşı üzerine düşen sorumlulukların ve görevlerin bilincindedir. Nötron Bombasının Doğuşu Bombanın teknolojisi çok gizli tutulmaktadır. İlk kez ABD Kaliforniye eyaletinde bir laboratuarda 1958'de radyasyon gücü yüksek bir silah geliştirilmiş, 1963'de bu tür bir silah Nevada Çölünde yer altında patlatılmıştır. Nötron bombasında enerji, atom ve hidrojen bombalarına göre daha yavaş yayılıyor. Atom ve hidrojen bombalarının şiddetle patlaması sonucu büyük bir alanda tüm binalar yıkılıyor, insanlar kitleler halinde ölüyor ya da diri diri toprağa gömülüyor. Nötron mermisinin düştüğü yerdeki insanlar hemen ölürken çevrede yaşayanlar ise yavaş ve acılı bir şekilde ölüyorlar. Nötron Bombasının Etkileri : Dünya Bilim Görevlilerinden Eric Burhop nötron bombası için şöyle diyor: «Hemen ölecek çok küçük bir azınlık bu silahın en şanslı kurbanları olacak. Büyük bir çoğunluk ise haftalarca, aylarca, yıllarca korkunç ve ıstırap dolu bir ölüme mahkum olacak.» 1. Doğrudan Ölüm: Radyasyon dozu 5000-6000 olduğunda beyinde «radyasyon sendromu» meydana gelmektedir. Beyin damarlarını zedeleyerek yüzde yüz ölüme sebeb olmaktadır. Önce bulantı, kusma ortaya çıkmakta, bunu güç kaybetme ve durgunluk izlemektedir. Daha sonra titreme, kramp, hareketlerde, konuşmada kontrolsuzluk ortaya çıkmakta, hasta birkaç saat sonra ölmektedir. 800-1200 radyasyon dozunda ise mide ve barsaklarda yine yüzde yüz ölümle sonuçlanan tahrişler meydana gelmektedir. Bulantı, kusma, ishal başlar. Bu durum ilaçlara cevap vermez. Ölüm 2-6 günde meydana gelir. Dolaylı Etkiler ve Öldürücülüğü : 300-600 radyasyon dozu kanı etkilemektedir. Lökopeni, trombositopeni olmaktadır. Lökositlerin azalması organizmanın bakterilere karşı direncini düşürmektedir. Ağız ve boğazda şişlik ve yaralara, burun kanaması, kilo kaybetme, iç kanamalara, barsak yaraları açılmasına sebeb olur. Barsak ve ciltteki bakteriler kana karışarak septisemi ve ölüm olayı olur. Saç ve kıllar dökülür, kadın ve erkekta yumurtalıkların ufalması gözlemlenir. Kemik iliğine etkiyle alyuvarlar azalır. Kanser-Lösemi: Radyasyonun gecikmeli sonucudur. Bir yıl ile onbeş yıl içerisinde görülür. Nötronun oluşturduğu Iösemi öldürücüdür. Hiroşima bombası kansere neden ilk silah olmuştur. Bugün 30 yılı aşmasına rağmen Hiroşima'da yeni kanserli kişilere rastlanmaktadır. Bu da bize radyasyonun geç etkilerini göstermektedir. Ayrıca nötron ışınlarının körlüğe, dilsizliğe, neden olabilecegi unutulmamalıdır. Bir çok bilim adamları nötron ışınlarının X ışınından on kat daha tehlikeli olduğunu savunmaktadırlar. Genetik Etkiler: Nötron bombası 3 kilometre yarıçaplı bir daire içinde 28 kilometrekarelik bir alanda radyasyon etkisi yapmaktadır. 100 rad'lık bir ışın dozu insanın genetiık molekülünü etkilemektedir. Onun kimyasal yapısını bozmaktadır. Böylece nötron bombası etkisini kilometrelerce yayılan bir alana yaptığı gibi bu etki nesillere de uzanmaktadır. BiIim adamları 500 rad'lık bir dozun on nesil sürecek genetik etkiler yapabileceğini ileri sürmektedir. Diğer Etkiler: Bomba 2-4 kilometre yarıçaplı bir alan içinde toprağın 15 cm derinliğine de etki etmekte ve buradaki canlıları öldürerek toprağı kısırlaştırmakta, tarım yapmayı imkansız hale getirmektedir. Nötronu durdurmak için hiçbir olanak yoktur. 12 cm'lik duvarı, 6 cm'lik kalın çelik zırhları geçebilir. Sığınaklar nötrona karşı korunak değildir. Nötron yarıçapı 500 metre olan bir daire içinde canlı bırakmıyor. Bir kilometre uzaklıkta ise vücutta 1. ve 2. derece yanıklara da sebep oluyor. Nötron bombası için şimdiye kadar icadedilmiş en korkunç kitle kırım silahıdır diyebiliriz. Bugün dünyanın birçok yerinde Nötron bombasına karşı tepkiler sürmektedir. ABD, F. Almanya, Fransa, Kanada, Hollanda, Hindistan, Japonya, Avusturya, İtalya ve pek çok diğer ülkelerde binlerce miting ve gösteri yapılmıştır. Bugün kamuoyu taraftar olan hiçbir devlet yoktur. Nötron bombasında milyonlarca insanın bugünkü ve gelecek kuşaklarının yazgısı sözkonusudur. Barışı ve en kutsal hak olan yaşama hakkını savunmak için konuya kitlelerin, hükümetlerin, parlamenterlerin daha etkin, daha açık tavır almalarını gerekli kılıyor. Silahlanma yarışının durdurulması, tüm kitle kırım silahlarının yasaklanması, tam ve genel silahsızlanmayı gerçekleştirme savaşımında; YAŞAM ADINA NÖTRON BOMBASINA HAYIR diyoruz. Emperyalizm ve çok uluslu şirketler silahlanmayı alabildiğine hızlandırıyorlar. Buna karşın tüm dünya halklarından barış ve silahsızlanma çağrıları yükseliyor. Silahlanma halk kitlelerine düşmanlık, acı, kan ve ölüm getirir. Biz hekimler halkın sağlığını, yaşamını korumak, sürdürmek ve geliştirmekle toplumda görev yapan sağlık emekçileriyiz. Onun için silahlanmaya, savaşa, ve her türlü kitle kırım araçlarına karşıyız ve bu yolda savaşım vermeyi görevlerimiz arasında sayıyoruz. Onun için bir kez daha barış ve silahsızlanma savaşımında tüm demokrasi güçlerinin yanında.YAŞAM ADINA NÖTRON BOMBASINA HAYIR! diyoruz.