Yazar
Toplum ve Hekim Yayın Kurulu


Metin / Text
  • Mart 1979 yılı Tabip Odalarımızın seçimli kongrelerinin yapıldığı tarihti. Bize ulaşan haberlere göre yeni seçilen tabip odalarımızın yönetim kurulları aşağıdaki şekilde oluşmaktadır. Toplum va Hekim Tabip Odalarının yeni yönetim kurulları çalışmalarına başarılar diler. İstanbul Tabip Odası Başkan: Prof. Dr. Coşkun Özdemir Genel Sekreter: Doç. Dr. Gencay Gürsoy Sayman: Dt. Taner Tayanç Veznedar: Doç. Dr. Hüsnü önder Üye: Dr. Halim Dinç Üye: Dr. Şakir Derkut Üye: Dr. Mehmet Okçuoğlu Manisa-Uşak Tabip Odası Başkan: Dr. Ferruh Sezer Genel Sekreter: Dr. Ergun Sakarya Sayman: Dr. Mustafa Karamanoğlu Veznedar: Dr. Timur Köksal Üye: Dt. Mehmet Dilşen İzmir Tabip Odası Başkan: Doç. Dr. Altan Kayan Genel Sekreter: Ertuğrul L. Erdem Üye: Doç. Dr. Emel Tümbay Üye: Dr. Mutlu Aydın Üye: Dr. Şevki Tan Üye: Dt. Rifat Mutlu Bolu Tabip Odası Başkan: Dr. Yılmaz Uluğ Atay Genel Sekreter: Dr. Gürkan Civelek Sayman: Dt. Zekai Erdoğan Veznedar: Dr. Ergin Olcay Üye: Mustafa Karslıoğlu Tokat-Çorum-Erzincan Tabip Odası Başkan: Dr. Yusuf Çağlar Genel Sekreter: Dr. Oktay Işık Veznedar: Dt. Hüseyin Elmacı Sayman: Dr. H. Vefa Güler Üye: Dr. Günkut Bulut Denizli Tabip Odası Başkan: Dr. Yaman G. Karaoğlan Genel Sekreter: Dr. Mehmet Ekici Sayman: Dt. A. Hamdi Erol Veznedar: Dr. A. Faik Özdemir Üye: Dr. Muhsin Özdemir HABER Tam Süre Yasası hekim tazminatlarinin en yüksek devlet memuru maaşları üzerinden ödenmesini belirttiği halde tazminatlar bu şekilde ödenmiyordu. Geçtiğimiz ay parlementoda kabul edilen bazı devlet memurlarının göstergelerini yükselten yasada tam süre kapsamındaki personelin faydalanmaması için bir madde eklenmişti. Türk Tabipleri Birliği bu tür uygulamaları, Tam Süre uygulamasını baltalayan, yozlaştıran ve hayata geçirilmesinde engelleyici etken olarak görmektedir. Yapılan bu haksızlığı düzeltmek için çahşmalara başlanmıştır. Bu konuda Danıştay davası açma hazırlıkları tamamlanmış ve dava dergimiz yayına verildiği sırada açılmak üzeredir. Gelecek sayımızda açılan dava üzerine sizlere daha ayrıntılı bilgi vereceğiz. DİYARBAKIR TABİP ODASI 18.3.1979 tarihinde toplanan Diyarbakır Tabip Odası Genel Kurulu şimdiye kadar en görkemli genel kurul olmuştur. 467 hekim ve dişhekiminin katıldığı genel kurul sonucu; Başkan: Dr. Tarık Ziya Ekinci Genel Sekreter: Dr. Şerif Karakoyunlu Sayman: Dt. İzzet Karakaya Veznedar: Dr. Abdüsselam Yüksel Üye: Dr. Kutbettin Işık seçilmişlerdir. Kongrede bir dizi kararlar dizisi de oy birliği ile kabul edilmiştir. Demokratik, genel özgürlük sorunları yanında, kongre kararlarında bölgesel sorunlar üzerinde saptamalar ve çözüm yolları kararlaştırılmıştır. Diyarbakır-Mardin-Siirt Tabip Odası Genel Kurul kararları özetle aşağıya çıkarılmıştır. • Sağlık sorunlarının toplumun sosyo-ekonomik temel yapısından soyutlanamayacağı gerçeğini saptayan kongre; • Sağlık hizmetlerinin kırsal alanlarla şehirler arasında olduğu kadar, Bölgeler arasında da eşitsiz ve dengesiz bir biçimde dağıldığını ve bu dengesizliğin Ülkemizde yürürlükte olan emperyalizme bağımlı çarpık kapitalist düzenden kaynaklandığını belirtir. • Sağlık sorunlarının çözümü, Halkımızın genel anlamda sağlıkIı bir yaşama kavuşması için öncelikle çevre sağlığının düzenlenmesi, Konut ve beslenme sorunlarının bilimin gereklerine uygun bir çözüme kavuşturulması gerektiğine dikkati çeker. • Sağlık politikasının belirlenmesinde aslolan sağlıklı bir yaşam için gerekli koşulların hazırlanması olduğuna göre, Koruyucu hekimIiğe öncelik veren bir sağlık politikası modelinin yaşama geçirilmesinin bilime uygun olduğu kadar, Ekonomik bakımdan da Ülkemiz gerçeklerine uygun düştüğünü belirtir. Bu amaca ulaşmak için sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi girişimlerinin, günümüz koşullarında, uygun bir modeI olduğu inancı ile tüm sağlık politikasının bu modele göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunmayı bir görev bilir. • Bölgemizin sağlık sorunlarının, Türkiyenin geneliyle karşılaştırıldığında geri bir düzeyde olduğunu saptayan kongre; • Bölgemizde çevre sağlık koşullarının düzeltilmesinin yaşamsal bir zorunluluk arz ettiğini, bu amaçla bölgenin tüm İl ve İlçelerinde su şebekelerinin genişletilmesini ve ıslahını, kanalizasyon şebekelerinin kurulmasını, şehir ve kasaba yollarının onarılmasını sağlamak amacı ile tezelden gerekli girişimlerde bulunulmasını talep eder. • Gıda maddelerinin düzenli ve sürekli bir biçimde kontrolünü yapacak merkezi bir tesisin kurulmasını talep eder. • Bölgemizde yetersiz ve tek yanlı beslenmenin yol açtığı hastalıklar büyük boyutlara ulaşmıştır. Beslenme sorununun öncelikle halkın ekonomik gücüyle ilintili olduğu göz önüne alındığında, yöremizde hüküm süren işsizlik ve gizli işsizlik olgusunun dikkate alınarak işsizliğe son verecek önlemlerin süratle alınması gerektiğine dikkati çekmeyi bir görev bilir. • Diyarbakır Tıp Fakültesine egemen olan anti-demokratik görüşIerden kaynaklanan uygulamalardan ötürü, kuruluşta görev alan öğretim üyelerinin büyük çoğunluğu ayrılmak zorunda kaldıklarından bugün Fakülte Öğretim üye kadrosunun yüzde seksen noksanıyla çalışma zorunda bırakılmıştır. Bu eksikliğin giderilmesi için yöneticilerce ciddi hiçbir çaba harcanmamaktadır. Oniki yıllık geçmişi olan bu fakültenin, kendi öğrencilerinden öğretim üye kadrolarını dolduracak olanaklar varken bu alanda da olumlu sayılabilecek hiçbir girişim olmamıştır. Üstelik bölge çocuklarının kariyer yapmalarına engel olmak için çeşitli yollara başvurulduğu izlenmektedir. Diyarbakır Tıp Fakültesi öğretim üye eksikliğinin biran evvel giderilmesi için içtenlikli çaba gösterilmesin ve bölge çocuklarına kariyer yapma olanaklarının sağlanmasını talep eder. • Tıp Fakültesinin eğitim ve tedavi hizmetleri yanında bölgenin sağlık sorunlarını da bilimsel yönden araştırıp inceleyerek çözüm için öneriler getirmesi asli görevlerindendir. Oysa Fakültenin oniki yıllık geçmişinde bu alanda ciddi hiçbir çalışmanın yapıldığı söylenemez. Fakülte klinik ve enstitülerinin bölgenin sağlık sorunlarını inceleme ve araştırma konusundaki asli görevlerini bilimin gereklerine uygun bir biçimde yerine getirmeyi talep eder. • Diyarbakır Tıp Fakültesi'nin klinik ve enstitülerine asistan alımında bilimsel ölçütlere itibar edilmediği, Adayların siyasal eğilim ve doğum yerlerine göre tercihler yapıldığına ilişkin şikayetler genel huzursuzluk yaratacak boyutlara ulaşmıştır. Fakültenin demokratiklesmesine engel olan bu anti-demokratik tutuma son verilmesini talep eder. • Fakülte yönetimi tarafından asistan ve Uzman asistanlar üzerinde özel yaşama müdahale anlamına gelecek boyutlara ulaşan sürekli bir baskı yapılmaktadır. Bilimsel çalışmanın özgür ortamı gerekli kıldığı gözönüne alınarak bu baskıların biran önce son bulması için ilgilileri uyarmayı görev bilir.