Yazar
Toplum ve Hekim Yayın Kurulu


Metin / Text
  • Birliğimizin Temsilciler Meclisi toplantısı 28-29 Ağustos 1979 tarihleri arasında Ankara'da yapıldı. Tam Süre Yasası Yönetmeliği değişiklik önerilerini görüşmek ve son gelişimleri gözden geçirmek üzere yapılan Temsilciler Meclisi toplantısı odalarımızca ilgiyle takip edildi. Bilindiği üzere Merkez Konseyi, SSYB'nın Tam Süre Yönetmeliği değişiklik önerilerini istemesi üzerine alternatif bir yönetmelik taslağı hazırlayarak Bakanlığa sunmuştu. Bunun yanında Ankara'ya hareket eden Merkez Konseyi üyeleri, SSYB'nda yönetmelik değiştirme çalışma komisyonuna katılmış, çalışmalarda önerilerinin büyük bir bölümünü Bakanlık önerilerine geçirmiştir. Aynı zamanda Başbakan Sayın Bülent Ecevit ve Başbakan Müsteşarı Sayın Ahmet Durakoğlu ile de görüşen Merkez Konseyi üyeleri, yönetmeliğin aksayan bölümlerini ve önerilerini iletmişti. Çalışmalarını tamamlayarak Ankara'dan ayrılan Konsey üyeleri konu üzerine gelişimleri izlemeye başlamıştı. SSYB'nın yönetmeliği değiştirme çalışmalarının en geç iki hafta içinde tamamlanacağını ilettiği halde bu zaman zarfında herhangi bir gelişimin, kaydedilmesi ve SSYB'nın basında çıkan «döner sermayeye dayalı prim sistemi getirme çalışmalarından» bahsetmesi üzerine Konsey üyeleri yeni bir değerlendirme yaparak sorunu Ankara Temsilciler Medisi gündemine getiriıp görüşmeye açmaya karar verdi. Merkez Konseyi'ne göre; Döner sermayeden hekimlere prim verilmesi, Tam Süre Yasası'nın bitişi demekti. Tam süre ilkesini ortadan kaldıran bir uygulama idi ve bu uygulamaya karşı 28. Büyük Kongre oybirliği ile kesin tavır almıştı. Döner sermaye uygulamasma bağlı prim sistemi hekim ile hasta arasındaki para alışverişini ortadan kaldırma amacından ayrılan, ücretli hasta bakımını getiren, geriye dönük bir uygulama idi. Kamu çalışma ilkesi olan hizmetin «ya yalnız kamuda ya da özel olarak» verilmesi ilkesinin sağlık hizmetlerinde uygulamasına son veren, bir yanlışı içinde taşıyordu. Aynı zamanda döner sermayeden hekime prim verilmesi, sağlık kurumları arasında, hekimler arasında, uzmanlık dalları arasında eşitsizlik yaratıcı, koruyucu sağlık hizmetlerini bir yana atarak tedavi edici hekimliği özendirici gibi Türkiye Sağlık Hizmetleri açısından Tam Süre Yasası ile atılmış bir adımı daha da gerilere götüren, hizmetin verilmesi ve halk sağlığının geleceği açısından gerici bir nitelik taşıyordu. Türk Tabipleri Birliği Temsilciler Meclisi Toplantısında tam süre uygulamasının içinde bulunduğu durum, sağlık hizmetlerinin daha verimli verilebilmesi için alınması gereken acil önlemler yanında döner sermaye konusunda görüşmeler yapıldı. Özellikle döner sermaye konusunda Temsilciler Toplantısı daha önceki Büyük Kongrelerde olduğu gibi kesin karşı tavır alarak, bu girişimlere karşı çıktığını ve bu uygulamanın getirilmemesi için savaşım vermeye kararlı olduğunu bir kez daha tekrarladı. Toplantıda alınan kararlar SSYB Sayın Mete Tan, SGB Sayın Salih Yıldız ve SSYB Müsteşarı Sayın Ertuğrul Aker'e iletildi. 2.9.1979 tariıhinde konu bir basın açıklamasıyla kamuya bildirildi. Ayrıca döner sermaye uygulamasına karşı olduğumuz, ilgili bakanlıklara, bu arada Başbakan Sayın Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Sayın Faruk Sükan, Maliye Bakanı Sayın Ziya Müezzinoğlu, Başbakan Müsteşarı Sayın Ahmet Durakoğlu'na telgraflarla aktarıldı. Döner sermayeden prim verilmesi uygulaması girişimlerini öğrenen tabip odalarımız ve tam süre ilkesini benimseyen pek çok meslekdaşlarımızın bu girişimden vazgeçilmesi yolunda çok sayıda ilgili bakanlıklara telgraflar çektiği öğrenilmiştir. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'nin Tam-Süre Çalışma Konusunda Açıklaması Tam Süre Yasası'nın kesin uygulama tarihi olan 9.7.1979'dan beri, artarak sürdürülen eleştiriler dikkatle değerlendirilmelidir. Sağlık hizmetlerinin uzun yıllar boyunca süren aksaklıklarının tümünün Tam Süre Yasası'nın uygulanmasına bağlanmasına özel bir dikkat harcandığı, bu çabanın sürekli bir kampanya biçiminde bazı çevrelerce sürdürüldüğü görülmektedir. Hatta, ülkedeki bozuk sosyal yapıdan kaynaklanan, uzun yıllar boyunca süregelen hastalık ve ölümlerin bile, Tam Süre Yasası uygulamalarına yüklenmek istendiği ibretle izlenmektedir. Ülkemizde yaşanan sağlık sorunları, yaygın hastalık nedenleri, bunlara bağlı ölümlerin sorumlusu; ülkedeki bozuk sosyo-ekonomik yapıdır ve bu yapıyı sürdürmek isteyenlerdir. Ülkedeki yaygın bozuk beslenmeyi, çevre koşullarının yaygın bozukluklarını ve benzeri nedenleri gözardı ederek, tüm sorunları Tam Süre Yasası uygulamalarına bağlamak çabaları, gerçekleri bilinçli olarak ve kasıtla saptırmaktır. Tam Süre ilkesi, ülkemizde halktan yana, kamusal sağlık hizmetinin doğru biçimde verilmesi yolunda atılmış önemli bir adımdır. Türk Tabipleri Birliği, tam süre ilkesinin doğruluğunu vurgularken, ilkenin yaşama geçirilmesinde yapılan yanlışlıkları, alınması gereken önlemleri bir yıldan beri ısrarla açıklamıştır. Bir yıldan beri ortaya çıkan aksaklıkların hızla düzeltilmesi gerekirken, yönetmelik değişiklikleri savsaklanmakta, geciktirilmekte, halkta ve hekimlerde yaratılan tedirginlik daha da arttırılmaktadır. Konunun içine itilmek istendiği kargaşa ortamında, Sağlık Bakanlığı yetkililerinin, kısa sürede alınması zorunda doğru önlemleri gerçekleştirmek yerine; yasanın temel ilkesine aykırı ve yasanın yozlaşmasına yol açacak «döner sermayeden prim verilmesi» sistemini geri getirmek niyetleri belirmiştir. Döner sermaye uygulaması; hastaları ücretsiz ve ücretli diye ayıran, bu niteliğiyle hastalar arasında ekonomik durumuna bağlı bir ayrım yapılmasına yol açan, bu bakımdan halk arasında sunulacak sağlık hizmetinin eşitsizliğini yaratacak yanlış bir adımdır. Döner sermaye uygulaması; sağlık kuruluşları arasında, sağlık hizmetleri içinde, hatta uzmanlık dalları ve hekimler arasında eşitsizliklere, tedirginliklere yol açacak olan yanlış bir sistemdir. Döner sermaye uygulaması; aslında tümüyle kalkması gerekirken, kamusal sağlık hizmetlerinin tüm finansmanının genel bütçeden yapılması gerekirken, şimdi bu uygulamadan hekimlere prim verilmek istenmesi, hizmette daha büyük çelişkilere yol açacaktır. Birliğimiz, sağlık hizmetlerinde eşit işe eşit ücret ilkesinden hareketle, hekimlerin tümü için geçerli ekonomik önlemleri önermiştir. Bunu bir yana bırakarak, hastalar arasındaki ayrımı, hekimler arasına da getirecek ücret sistemi, temel ilkenin yozlaştırılmasıdır. Tedavi kurumlarında döner sermaye uygulaması; koruyucu sağlık hizmetlerini ikinci plana atıcı, uzmanlaşmayı, büyük kentlerde toplanmayı, bazı tedavi alanlarında yoğunlaşmayı getirecek, böylece sağlık hizmetlerindeki örgütlenme yanlışlarını arttırarak sürdürecektir. 28-29 ağustos tarihlerinde Ankara'da toplanan Türk Tabipleri Birliği Olağanüstü Temsilciler Meclisi, aşağıdaki kararları alarak tam süre konusunu değerlendirmiştir. 28-29 HAZİRAN 1979 ANKARA TEMSİLCİLER MECLİSİ TOPLANTISI KARARLARI Türk Tabipleri Birliği Temisilciler MecIisi'nin 28-29 Ağustos 1979 tarihinde Ankara'da yaptığı toplantıda Tam Süre Yasası uygulamaları ve yönetmelik değişikliğine ilişkin oluşturulan görüşleri aşağıda belirtilmiştir. 1. Türk Tabipleri Birliği Tam Süre Çalışma İlkesinin, kamusal sağlık hizmetlerinde işlerlikle sürdürülmesinde, bu alanda gereken önlemlerin zaman yitirilmeden alınmasında kararlılığını bir kez daha açıklar. 2. Tam Süre Yasası'nın yürürlüğe girdiği ve geçiş döneminin yaşandığı bugünkü durumda aşağıdaki ilkeler yaşama geçirilmediği sürece sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi yolunda olumlu bir adım atılması olanağı kalmayacğı gibi, kamusal sağlık hizmetlerinin gerilemesi sonucunu da içinde taşıyacaktır. 3. Tam Süre Yasası'nın işlerlik kazanabilmesi için sağlık hizmetlerinin tümünün ele alınması ve yeniden düzenlenmesini içeren önlemlerin alınması zorunludur. Bu amaçla; 4. Tam Süre Yasası özüne uygun olarak uygulanmalıdır. Yasada belirlenen ödenekler dışı döner sermaye primi, ya da benzeri biçimde hastadan alınacak ücrete dayalı bir ödenek ödenme söz konusu olmamalıdır. Döner sermaye uygulamasma bağlı prim sistemi, ücretsiz hasta bakımı amacından ayrılan, ücretli hasta bakımını sistem olarak yerleştiren, hekimler arasında eşitsizlik yaratıcı, koruyucu sağlık hizmetlerini arka plana atmaya çalışan, hekimlerin uzmanlaşmaya, büyük kentlere ve bazı tedavi uzmanlık alanlarına yönelmesini hazırlayan özellikleriyle; tam süre ilkesinden geriye dönen, yasanın ilkesini yozlaştıran bir uygulama olduğundan, bu ve benzeri uygulamalara karşı çkılmasına karar verilmiştir. 5. Tam Süre Yasası'nın işlerlikle uygulanabilmesi için sağlık hizmetlerinin tek elde toplanması zorunludur. Tek elde toplanması işlemine SSYB bünyesinden başlanılmalı, hizmet dağınıklığının yol açtığı verimsizlik ve savurganlık önlenmelidir. Giderek askeri hekimIik hizmetleri dışında kalan tüm sağlık hizmetleri SSYB bünyesinde toplanmalıdır. 6. İlk basamak sağlık hizmetleri, sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi bünyesinde ülkede hızla örgütlenmelidir. Pratisyen hekimlik hizmetleri ön plana alınarak sağlık hizmeti yeniden düzenlenmelidir. Pratisyen hekimlerin yoğun ve hızlı bir yöntemle hizmet içi eğitimleri sağlanmalı, bugün uzman hekimlerce yürütülen hizmetin önemli bir bölümü doğru olarak pratisyen hekimlerce yürütülmelidir. Hekim dışı sağlık personelinin de eğitimleriyle hizmete etkin katılımları sağlanmalıdır. 7. Öngörülen yönetmelik değişiklikleri ivedi olarak gerçekleştirilip uygulamaya konulmalıdır. Gecikmelerin daha sakıncalı sorunlar yaratacağı gözönüne alınmalıdır. 8. Özel hekimlik ve özel hastane hizmetlerine etkin denetim getirilmeli, bu hizmetler gerek meslek kurallarına uygun yapılması, gerekse kazançların üst sınırını belirlemesi açılarından disipline edilmelidir. Bu denetim; Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ve Türk TabipIeri Birliği'nce yürütülmeli, bu konuda, konuya özel bir yönetmelik çıkarılmalıdır. 9. S.S.Y. Bakanlığı ve konuyla ilgili bakanlıklar, yasa uygulamalarının yozlaştırılmasına ve yanlış anlamalara yolaçacak açıklamalardan kaçınmalı, yasaya ilişkin olarak halkın doğru olarak bilgilendirilmesine çaba gösterilmeli, halkı sağlık ocakları yerine hastanelere yöneltici açıklamalardan sakınılmalıdır. 10. Hekimlerin atama, yer değiştirme ve yükselme işlemlerinde Yüksek Hekimler Kurulu'nun ivedi olarak kurulup işletilmesi gereklidir. 11. Genel Sağlık Sigortası ve benzeri; genel bütçe yerine halktan parasal katkıya dayanan finasman yöntemlerinin yanlış olduğuna ilişkin karar yinelenmiştir. 12. Kamusal sağlık hizmetlerinin niteliğinin iyileştirilmesi yönünden hekimler ve diğer sağlık personeline her düzeyde hizmet içi eğitim yaptırılması zorunludur. Türk Tabipleri Birliği Temsilciler Meclisi; bu önerilerin gerçekleşmemesi, yasanın ilkesini yozlaştırıcı girişimler halinde yasa uygulamalarını desteklemekten vazgeçecek ve ilkelerine uygun savaşımını sürdürecektir.