Yazar
Toplum ve Hekim Yayın Kurulu


Metin / Text
  • • Aralık 1979 içinde yapılması gereken Sosyal Sigortalar Kurumu Müdürler Kurulu üyeliği için Türk Tabipleri Birliği; adaylardan SADIK ULUŞAHİN'i destekliyor. Sigorta Müfettişler Derneği Başkanı Sadık Uluşahin ilerici kişiliği, çalışma istemi ve üzerinde birleşilen bir aday olması gibi özellikler taşımakta. Sosyal Sigortalar Kurumunda örgütlü demokrat ve ilerici kuruluşların ortak adayı olan Sadık Uluşahin'in seçimlerde başarısı için SSK hekimlerini adayımızı desteklemeye çağırırız. • 1980 BütçeYasa Tasarısında Tam Süre tazminatlarının eski katsayı üzerinden ödenmesi getiriliyor. 1980 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısında 22'ye çıkartılan katsayı, aynı yasaya konan 90. madde ile parlamenterlerin, üniversite öğretim üyelerinin, yargıç, savcı ve tam süre yasasından faydalanan sağlık personelinin aldıkları tazminatlar 1979 katsayısı olan 16 da bırakılıyor. Bir yasa ile verilen hakkın yeni yasalarla elimizden alınması demek olan bu girişim karşısında Birliğimiz, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Danıştay, Sayıştay, Üniversite Rektörleri ve ilgili demokratik kuruluşlar nezdinde ortak çalışmalara başlamıştır. 11 Aralık 1979 tarihinde de Merkez Konseyi aşağıdaki Basın Açıklamasını yapmıştır. BASIN AÇIKLAMASI «1980 Mali yılı bütçe yasa tasarısında 22 ye çıkartılan katsayının, tam-günden yararlanan sağlık personeli, üniversite öğretim üyeleri, yargıç, savcı ve parlamenter tazminatlarına yansıtılmaması kamu hizmetlerini zedeleyen bir durum yaratmaktadır. 2162 sayılı Sağlık Personelinin tam-süre Çalışma Yasası ile bir yılı geçer bir süredir çalışan sağlık-personelinin Yasadan doğan hakları, getirmek istenen bütçe yasası ile ortadan kaldırılmakta ve kamu personeline bir yasa ile verilen haklar yeni yasalarla elinden alınmaktadır. Bu girişim kamu hizmetinin temel ilkesi «tam-süre çaIışma»yı ve yasalarca verilen ekonomik güvenceleri ortadan kaldıran bir tutumdur. Bu uygulama aynı zamanda tam-süre yasasının işlerliğini de ortadan kaldırmaya yöneliktir. Türk Tabipleri Birliği tam-süre Çahşma Yasası ile kazanılmış hakların bütçe yasası ile geri alınma girişimlerine karşı savaşım vermeye kararlıdır. Sendikal hakları olmayan bir hizmet kesimine tek taraflı haksız uygulamalar yapılmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle Sendikal hakları kazanma savaşımımız gündemdedir. Ve haklarımızın ancak bu savaşmımızın kazanılması ile alınacağını ve korunacağını bilmekteyiz, kitlelerimiz bilmekte. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 1980 mali yılı bütçe tasarısındaki kamu personelinin bir bölümüne getirilmek istenen mevcut haklarının geri alınması girişiminden vazgeçilmesini ister. Birliğimiz, bu durumun düzeltilmesi için kamuoyunda, yetkili kişi ve kurumlarda her türlü çalışma yapmaya kararlıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.» • 21 Kasım 1979 da Prof. Dr. Ümit Doğanay'ın katledilmesi üzerine Merkez Konseyi şu basın bültenini yayınlamıştır. «Prof. Dr. Ümit Doğanay'a yapılan saldırı bilime ve demokrasiye yönelmiştir. Bilim adamlarına, aydınlara, hekimlere, hukukçulara, öğretmenlere ve işçilere yönelik tüm saldırılar topluma dehşet ve yılgınlık vermek için arttırılmaktadır. Bu duruma karşı tüm demokrasi güçleri elele vermelidir. Bu saldırıyı da tüm saldırılar gibi nefretle kınıyoruz, sorumluların ortaya çıkarılmasını ve hesap sorulmasını bekliyoruz.» • 7 Aralık 1979 tarihinde ise Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil'in faşist bir saldırı sonucu öldürülmesi üzerine aşağıdaki basın bildirisi Merkez Konseyince verilmiştir: «Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil faşist bir saldırı sonunda katlediIdi. Prof. Dr. Tütengil'e yapılan saldırı tıpkı Prof. Dr. Fikret Ünsal, Prof. Dr. Ümit Doğanay zincirlerine eklenen bilim ve demokrasiye yönelen, ülkemizde bilim düşmanlarının, demokrasi düşmanlarının karanlık emellerine ulaşmak için attıkları ve atmaya devam ettikleri adımlardır. Bilim adamlarına, aydınlara, hekimlere, hukukçulara, öğretmenIere ve işçilere yönelik tüm saldırılar topluma dehşet ve yılgınlık vermek için gün geçtikçe arttırılmaktadır. Bu duruma karşı tüm demokrasi güçleri el ele vermelidir. Bu saldırıyı da tüm saldırılar gibi bir kez daha nefretle kınıyoruz. Sorumluların ortaya çıkarılmasını ve hesap sorulmasını bekliyoruz.» • 26 Kasım 1979 tarihli Basın Toplantısı; «Sağlık hizmetlerinde huzursuzluk yaygınlaşmaktadır. Sağlık personeline silahlı saldırılar yoğunlaşmakta, her gün Tam-Süre Yasasının kaldırılacağı, ödeneklerin yanlış vergilendirilme bahanesiyle geri alınacağı söylentileri çıkarılmakta, siyasal amaçlarla atama ve yerdeğiştirme işlemlerine girişilmektedir. Sağlık hizmetleri çok duyarlı hizmetlerdir. Sağlık hizmetlerindeki huzursuzluk doğrudan halka yansımaktadır. Sağlık hizmetlerini huzursuz kılmak yönetime ve ülkeye sadece zarar verir. Türk Tabipleri Birliği, sağlık hizmetlerindeki halktan yana olumlu adımları korumaya ve desteklemeye, yanlışları ise önlemeye ve düzeltilmesi için çaba harcamaya kararlıdır. 1. Hekimlere ve sağlık elemanlarına yönelik silahlı teröre karşı, kesin önlemler alınmalıdır. Hekimler ve sağlık personeli, işe geliş ve gidişierinde korunmalı, silah taşıma ruhsatı verilmelidir. Bu saldırıları yapanların en kısa zamanda bulunup cezalandırılmaları sağlanmalıdır. 2. Tam-Süre Yasasının kaldırılması düşünülemez. Ancak, Yasanın işlerliğini azaltan çeşitli etkenler kaldırılmalıdır. Yapılan yanlışIıklar düzeltilmeli, enflasyonla yitirilen ödenek değerleri karşılanmalı, nöbetler ve acil çağrılar konusunda İş Yasası ilkeleri uygulanmalıdır. 15 yıldanberi uygulanan ayrı vergilendirme değiştirilerek ödeneklerin bir bölümünün geri alınması haberleri, yaygın huzursuzlukların nedeni olmuştur. Hak karşılığı ödenen ödeneklerden hiç vergi alınmaması gerekirken, tam tersine bir işlemin girişimleri Tam-Süre ilkesini ve sağlık hizmetlerini baltalamaktadır. Bu durumun kesinlikle çözümü zorunludur. Hekimleri huzursuz ederek sağlık hizmeti vermek mümkün değildir. Hükümeti, derhal durumu değerlendirmeye çağırıyoruz. Tam-Süre ilkesi duyarlılıkla ve kesinlikle korunmalıdır. Ancak, uygulamada yapılan önemli yanlışlar düzeltilmeli, yaygın uygulamanın işlerliği sağlanmalıdır. Bu önlemlerle ilgili önerilerimiz açık biçimde ortaya konmuştur. 3. Devlet memurları, hiç bir siyasal kuruluşun değil, Devletin memurlarıdır. Başhekimlerin, hekimlerin ve tüm sağlık personelinin başarılı hizmet ölçüsü, sadece halka verdikleri hizmettir. Bu ölçüyü bir yana bırakarak, siyasal hırslarla girişilen atama ve yerdeğiştirme işlemleri bunları yapanlara ve halka zarar vermekten başka sonuca erişemez. Bu konu, sağlık hizmetlerinin çok duyarlı olduğu önemli bir sorundur. Yıllardır halk hizmetinde olumlu çalışmalar yapan hekimlerin yöneticilik ya da meslek görevlerini siyasal amaçlarla değiştirmek, önemli bir yanlıştır. Meslekdaşlarımızın bu tür haksızlıklarını önlemek için gerekli önlemler alınacaktır. En kısa zamanda da «Yüksek Hekimler Kurulu»nun kurulması, bütün atama ve yerdeğiştirme işlemlerinin siyasal iktidarlardan bağımsız bu özerk kuruluş tarafından yapılması zorunludur. Sağlık hizmetlerinde huzursuzluk yaratmak, ülkenin sağlık hizmetlerini huzursuzluğa götürür. Bunun sorumlusu da, bu huzursuzluğu yaratanlar olacaktır. Kamuoyuna duyurulur.»