Yazar
Sibel SAKARYA
Prof. Dr., Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD. (ORCID No: 0000-0002-9959-6240)

Özet

  • Orta Avrupa’da yer alan Macaristan, yaklaşık 10 milyon nüfusa sahip bir ülke olup, nüfusun yaklaşık 1,7 milyonu Budapeşte’de yaşamaktadır. 2004’den bu yana Avrupa Birliği (AB) üyesidir. Macaristan’da ilk COVID-19 olgusu 4 Mart 2020’de, ilk ölüm 11 Mart 2020’de görülmüştür. Hükümet 11 Mart’ta Olağanüstü Hal (OHAL) ilan etmiş ve Koronavirüse karşı savunma için on adet görev gücü (taskforce) oluşturulmuştur. Haziran 2020’de kaldırılan OHAL, ikinci ve büyük alevlenmenin yaşandığı Kasım 2020’de yeniden ilan edilmiştir ve halen devam etmektedir. Bu yazının yazıldığı Mart 2021 ortası itibarıyla, Macaristan COVID-19 pandemisinde üçüncü büyük piki yaşamaktadır. Salgın yönetimi büyük ölçüde hastane odaklı yürütülmüştür. Macaristan, koronavirüsten en yüksek hastaneye yatış oranlarından birine sahiptir. Macaristan’ın test politikası yalnızca semptomu olan kişilere test yapılması biçimindedir ve nüfusa göre toplam yapılan test sayısı açısından komşu ülkelerden oldukça geridedir. Aşı oranları açısından Avrupa’da en yüksek orana sahip olan ülkelerden birisi olup, AB’nin ortak satın alma programından koparak, Çin ve Rusya aşılarını da içeren 5 aşıya kullanım onayı vermiştir. Macaristan’ın pandemiye yanıtı baskılamaktan çok hafifletme stratejisine dayanmaktadır. Pandemi yönetimi için kurulan kurullara verilen isimler “Hareket Kolordusu”, hastanelere atanan “komutanlar”, kararların alınış biçimi, pandeminin kontrolü gerekçesiyle ilan edilen ve hala devam eden OHAL, konuşma özgürlüğünün sınırlanması, ceza yasasının değiştirilmesi, sağlık personelinin yurt dışına çıkmasının yasaklanması gibi özellikler dikkate alındığında, Macaristan’ın salgın yönetim biçiminin militarist çağrışımlara ve otoriter uygulamalara sahip olduğu görülmektedir.

Summary

  • Located in Central Europe, Hungary is a country with a population of approximately 10 million, and approximately 1.7 million of the population live in Budapest. It has been a member of the European Union (EU) since 2004. The first COVID-19 case in Hungary was seen on March 4, 2020, and the first death was seen on March 11, 2020. The government declared a State of Emergency (OHAL) on 11 March and ten taskforces were created to defend against coronavirus. The state of emergency, which was lifted in June 2020, was re-declared in November 2020, when the second and major exacerbation took place and is still ongoing. As of mid-March 2021 at the time of this writing, Hungary is experiencing the third largest peak in the COVID-19 pandemic. Pandemic response has been largely hospital-focused. Hungary has one of the highest rates of hospitalization from coronavirus. Hungary’s test policy is based on testing only people with symptoms, and it is far behind the neighboring countries in terms of the total number of tests performed by population. It is one of the countries with the highest rate in Europe in terms of COVID-19 vaccination rates and has broken off from the EU’s joint purchasing program and approved for use of 5 vaccines, including Chinese and Russian vaccines. Hungary’s pandemic response is based on mitigation strategy rather than suppression. Considering the characteristics such as the names given to the boards established for pandemic management “Movement Corps”, the “commanders” assigned to hospitals, the way the decisions were taken, the state of emergency declared, restriction of freedom of speech, amendment of the penal code, prohibition of going abroad for health personnel, it is seen that Hungary’s epidemic management style has militaristic connotations and authoritarian practices.

Anahtar Sözcükler / Keywords

  • TR: Macaristan, pandemi yönetimi, hafifletme, otoriter uygulamalar
    EN: Hungary, pandemic mangement, mitigation, authoritarian practices

Geliş Tarihi / Received Date
  • 21.03.2021

Kabul Tarihi / Accepted Date
  • 11.05.2021