Yazar
Merve Selek
Dr., (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı abilim Dalı),(ORCID 0000-0002-2001-1116)

Yazar
Birgül PİYAL
Prof.,Dr., (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı abilim Dalı),(ORCID 0000-0002-2001-1116)

Özet

  • Tersine hizmet yasası, dezavantajlı popülasyonların sağlık hizmetine daha fazla gereksinimleri olduğu halde, avantajlı popülasyonlara kıyasla hizmete daha az eriştiklerini belirtir. COVID-19 ile ilgili sağlık hizmetleri ve enfeksiyon kontrolündeki eksiklikler iyi anlaşılmamıştır. Bu çalışma ile pandemiden güçlü bir şekilde etkilenen zengin bir ülke olan İsviçre’de SARS-CoV-2 testinden COVID-19 ile ilgili hastaneye yatış, yoğun bakım ünitesine (YBÜ) kabul ve ölüme kadar süren hizmet aşamalarındaki sağlık eşitsizliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. İsviçre Federal Halk Sağlığı Ofisi›ne 1 Mart 2020’den 16 Nisan 2021’e kadar rapor edilen sürveyans verileri ve 2018 nüfus verileri analiz edilmiştir. İsviçre mahalle sosyoekonomik durum endeksini (İsviçre-SEP) belirlemek için bildirimlerin ikamet adresleri coğrafi olarak kodlanmıştır. Endeks, her biri yaklaşık 50 haneden oluşan 1,27 milyon küçük mahalleyi: m² başına kira, hane geçimini sağlayanların eğitimi ve mesleği ile hanede yaşayan kişi sayısı bazında tanımlamaktadır. Ondalık (1=en düşük, 10=en yüksek) sonuçlarla tanımlanan İsviçre-SEP endeksindeki gruplar arasındaki ilişkinin %95 güven aralığı ile insidans hızı oranlarını (IRR’ler) hesaplamak için negatif binom regresyon modelleri kullanılmıştır. Modeller cinsiyet, yaş, kanton (yaşanılan küçük mahalle) ve salgın dalgasına göre düzeltilmiştir (8 Haziran 2020’den önce veya sonra). Genel popülasyon, test sayısı ve pozitif test sayısı olmak üzere üç farklı payda kullanılmıştır. Bulgular: Analizler 4.129.636 test, 609.782 pozitif test, 26.143 hastaneye yatış, 2432 yoğun bakım ünitesine yatış, 9383 ölüm ve 8.221.406 kişilik hane halkını temel almakta idi. En yüksek SEP ile en düşük SEP grubu karşılaştırılıp ve payda olarak genel nüfus kullanıldığında, en düşük SEP’e kıyasla en yüksek SEP’te olan mahallelerde yaşayanlarda daha fazla test yapılmıştır (düzeltilmiş IRR 1,18 [%95 CrI 1,02-1,36]). Test edilen kişiler arasında, en yüksek SEP’li mahallelerde test pozitifliği, en düşük SEP’e göre daha azdı (0.75 [0.69–0.81]). Testi pozitif olan kişiler arasında, düzeltilmiş IRR hastaneye yatış için 0,68 (0,62-0,24); yoğun bakıma yatış için 0,54 (0,43-0,70); ölüm için ise 0,86 (0,76-0,99) idi. Mahallelerin SEP’leri ile gelirleri arasındaki ilişki genç yaş grubunda daha güçlüydü ve bölgeler arasında heterojenite vardı.COVID-19 salgını sırasında İsviçre’de, tersine hizmet yasası ve sosyoekonomik eşitsizlikler belirgindi. Düşük SEP’li mahallelerde yaşayan insanların test edilme olasılıkları daha düşüktü, ancak yüksek SEP’li bölgelere kıyasla testlerinin pozitif olması, hastaneye kabul edilme ya da ölme olasılıkları daha yüksekti. SARS-CoV-2 testini, COVID-19 aşılarına erişim ve kullanımı, ayrıca COVID-19 çıktılarını izlemeye devam etmek önemlidir. Hükümetler ve sağlık sistemleri, SARS-CoV-2 pandemisine yönelik yanıtlardaki sağlık eşitsizliklerini azaltmak için önlemler alarak pandemideki eşitsizlikleri incelemelidir.  

Summary

  • The inverse care law states that disadvantaged populations need more health care than advantaged populations but receive less. Gaps in COVID-19-related health care and infection control are not well understood. We aimed to examine inequalities in health in the care cascade from testing for SARS-CoV-2 to COVID-19-related hospitalisation, intensive care unit (ICU) admission, and death in Switzerland, a wealthy country strongly affected by the pandemic. We analysed surveillance data reported to the Swiss Federal Office of Public Health from March 1, 2020, to April 16, 2021, and 2018 population data. We geocoded residential addresses of notifications to identify the Swiss neighbourhood index of socioeconomic position (Swiss-SEP). The index describes 1·27 million small neighbourhoods of approximately 50 households each on the basis of rent per m², education and occupation of household heads, and crowding. We used negative binomial regression models to calculate incidence rate ratios (IRRs) with 95% credible intervals (CrIs) of the association between ten groups of the Swiss-SEP index defined by deciles (1=lowest, 10=highest) and outcomes. Models were adjusted for sex, age, canton, and wave of the epidemic (before or after June 8, 2020). We used three different denominators: the general population, the number of tests, and the number of positive tests. Analyses were based on 4 129 636 tests, 609 782 positive tests, 26 143 hospitalisations, 2432 ICU admissions, 9383 deaths, and 8 221 406 residents. Comparing the highest with the lowest Swiss-SEP group and using the general population as the denominator, more tests were done among people living in neighbourhoods of highest SEP compared with lowest SEP (adjusted IRR 1·18 [95% CrI 1·02–1·36]). Among tested people, test positivity was lower (0·75 [0·69–0·81]) in neighbourhoods of highest SEP than of lowest SEP. Among people testing positive, the adjusted IRR was 0·68 (0·62–0·74) for hospitalisation, was 0·54 (0·43–0·70) for ICU admission, and 0·86 (0·76–0·99) for death. The associations between neighbourhood SEP and outcomes were stronger in younger age groups and we found heterogeneity between areas. The inverse care law and socioeconomic inequalities were evident in Switzerland during the COVID-19 epidemic. People living in neighbourhoods of low SEP were less likely to be tested but more likely to test positive, be admitted to hospital, or die, compared with those in areas of high SEP. It is essential to continue to monitor testing for SARS-CoV-2, access and uptake of COVID-19 vaccination and outcomes of COVID-19. Governments and health-care systems should address this pandemic of inequality by taking measures to reduce health inequalities in response to the SARS-CoV-2 pandemic.