Yazar
Yılmaz MANİSALI
Prof. Dr.

Özet

  • Bu araştırma, ağız tümörlerinin cins, seks ve lokalizasyonunu açıklamaktadır. Bu ağız tümörleri hakkında pre-liminer bir rapordur. Tip, coğrafi dağılım, tanı, tedavi ve etyoloji tekrar araştırılmalıdır.

Summary

  • This research, explain species, sex, and localisation of oral tumors. This is a pre-liminer raport of oral tumors. Type, geografic spread, diagnosis, therapy and etyology must be research again.

Metin / Text
  • Son yıllarda ağız boşluğunda meydana gelen tümörlerde görülen artış, araştırıcıların dikkatlerini bu konu üzerine çekmiştir.(4) Günümüzde diş hekimliğinde çürük ve dişeti hastalıkları kadar, ağız boşluğunda meydana gelen tümörler üzerinde de yazılar yazılmakta, tartışmalar yapılmaktadır. Bu tartışmaların konusu, ağız patolojisini, genel patolojiden ayırmak ve onu ayrı bir branş haline getirmek"Ağız Patolojisi Kürsüleri"nin açılması bunun başlıca kanıtlarıdır. Ağız boşluğunda meydana gelen pekçok vak'ada, iyi bir tanı tedavinin olumlu sonuç vermesine neden olmaktadır. Bu da erken tanının önemini ortaya koymaktadır. Birçok ülkede erken tanı için gerekli önlemler alınırken, pek çok ülkenin bu konuya gereken önemi göstermedikleri de bir gerçektir. Ağızdaki lezyonların tanılarının yapılabilmesinde iyi muayenenin önemi büyüktür. Bu konuda diş hekimlerinin oynadıkları ve oynayacakları rolün önemi ortadadır. Klinik muayenelerin yanısıra radyografi, ponksiyon, biyopsi ve exfoliatif sitolojik kontrollar tanıya yardımcı olan önemli faktörlerdir. MATERİAL ve METOD Bu araştırma, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Enstitüsü'nün ve Diş Hekimliği Fakültesi Patoloji Kürsüsü'ne tanı için gönderilen parçaların histolojik inceleme sonuçlarını içeren raporların gözlemine dayanmaktadır. Tıp Fakültesi Patoloji Enstitüsü Laboratuvarı'na 1934-1966 yılları arasında gönderilen, 107,157 parçanın 3948'ine ağız boşluğu tümörü olarak tanı konmuş, Diş Hekimliği Patoloji Kürsüsü Laboratuvarına 1971-1977 yılları arasında gönderilen 8150 biyopsinin ise 325'i ağız tümörü olarak tanımlanmıştır. Günümüzde yapılan bu tip araştırmalar genellikle insan vücudunda meydana gelen tümörlerin, iyi ya da kötü huylu olmasına, coğrafi yayılışına, orijinlendikleri dokuya ve nihayet tedavileri gözönüne alınarak bir sınıflama sonucuna dayandırılarak yapılmaktadır.(1,2) Bu araştırmada yalnız ağız boşluğunda oluşan tümörler tartışıldı. Araştırmanın materialini, her iki patoloji enstitüsünün arşivlerinde bulunan tanı raporları oluşturdu. Raporlar tek tek incelenerek yalnız ağız boşluğunun değişik yerlerinde meydana gelen tümörler seçilerek, aşağıda tartışılacak olan değişik biçimlerde değerlendirildi. BULGULAR Tıp Fakültesi Patoloji Enstitüsü'nün 1934-1966 yılları kapsamına 107,157 parça girmektedir. Bunların 74,842'si vücudun değişik bölgelerini ilgilendiren tümör, 3948'i ise ağız boşluğu tümörleri olarak tanımlanmış. Şu halde ağız tümörlerinin, öbür tümörlere göre oranı % 5.1 olmaktadır. (Tablo 1) Diş Hekimliği, Fakültesine gelen 8150 parçanın 325'i ağız tümörü olarak tanımlanmıştır ki bu öbür tümörlere göre % 4 teşkil etmektedir. (Tablo II) Tıp Fakültesine gelen tümörlerin 2376'sı iyi huylu, 1572'si ise kötü huylu tümör olarak tanımlanmıştır. Sonuç olarak ortalama % 40 kötü huylu, % 60 iyi huylu tümör olarak değerlendirilmiştir. (Tablo III). Diş Hekimliği Fakültesine gelen parçaların 225'i iyi huylu, 100'ü kötü huylu tümör olarak tanımlanmıştır ki iyi huylular % 69, kötü huylular % 31 olarak değerlendirilmişlerdir. (Tablo IV). Tümörlerin cinsiyete göre dağılmaları ise, Tıp Fakültesi bulguları 1480 kadın, 2468 erkek, yani % 43 kadın, % 57 erkek, Diş Hekimliği Fakültesinde 172 kadın, 153 erkek, yani % 53 kadın, % 47 erkek olarak bulunmuştur. (Tablo V) Tümörlerin cinse göre huyları ise şöyle bulunmuştur: Tıp Fakültesi, kadınlarda % 74 iyi huylu , % 26 kötü huylu, erkeklerde % 52 iyi huylu, % 48 kötü huylu, Diş Hekimliği Fakültesinde kadınlarda % 36 iyi huylu, % 64 kötü huylu, erkeklerde, % 27 iyi huylu, % 73 kötü huylu. (Tablo VI) Son olarak tümörler, lokalizasyonlarına göre de değerlendirilmiş ve şu sonuçlar elde edilmiştir. İstanbul Tıp Fakültesi Patoloji Enstitüsü'nden alınan sonuçlara göre. (Tablo VII) . Diş hekimliği Fakültesi'nde elde edilen bulgular ise (Tablo VIII) TARTIŞMA İnsan vücudunda meydana gelen tümörlerin ancak % 5.1'i ağız boşluğunda meydana gelmektedir. Bundan kötü huylu tümörlere düşen pay ise % 2'dir. Başka ülkelerde aynı yönde yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlarla bulgularımız karşılaştırıldığında şu sonuçlarla karşılaşılmaktadır: Seylan'da % 41,Tayland'da % 21, Güney Vietnam'da % 15.9, Malezya'da % 11.9, Çin'de % 5.3, Taiwan'da % 4.3, Hindistan'da % 2.18, İsrail'de % 1.2 ve Japonya'da % 0.9.(5) Bu bulgulara göre ağız tömürlerinin yalnız Japonya ve İsrail'de Türkiye'den az olduğu ortaya çıkmaktadır. Bulgularımızın, Costa Rica'da yapılan benzer bir araştırma ile yapılan karşılaştırmasından da şu sonuç elde edilmiştir:(6) Türkiye Costa Rica Ağız tömürlerinin, bütün insan vücudunda görülen tümörlere göre oranı % 5.1 % 2.87 İyi huylu % 40 % 44.46 Kötü huylu % 60 % 55.54 Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, her ne kadar ağız tümörlerindeki miktar Costa Rica'dan fazla ise de, iyi ve kötü huylu tümörlerin % miktarları birbirlerine çok yakın bulunmuştur. Tümörlerin ağız boşluğundaki lokalizasyonu gözönüne alınarak yapılan karşılaştırmada ise % ler aşağıdaki şekilde bulunmuştur. 1. Dudak tümörleri birinci sırayı almaktadır. % 35 2. Diş eti tümörleri onu izlemektedir. % 21 3. Dil % 16 4. Tükrük bezleri % 15 5. Yanak mukozası % 7 6. Damak % 4 7. Kemik % 2 Bu bulgular Costa Rica'dakilerle karşılaştırıldığında büyük bir benzerlik göze çarpmakta, orada da ilk üç sırayı dudak, dil ve tükrük bezleri almaktadır. On numaralı tablo ağızda görülen kötü huylu tümörlerin lokalizasyonlarına göre yapılan bir araştırmanın Hindistan ve Güney Vietnam'daki karşılaştırılmasını göstermektedir. SONUÇ Bu araştırma, ağızda meydana gelen tümörlerin, huy, cins ve lokalizasyonları gözönüne alınarak yapılan bulguları ortaya koymaktadır. Bu bakımdan ağız tümörlerini değişik açılardan değerlendiren bir ön çalışma olarak kabul edilmektedir. Gelecekte, Türkiye açısından, tümörlerin tipi, etiyolojisi, coğrafik yayılımı, tanı ve tedavisi bakımından daha geniş araştırmaların yapılmasına gerek olduğu inancındayım.

Tablo Başlıkları / Table Heads

  • Tablo I Tablo II Tablo III Tablo IV Tablo V Tablo VI Tablo VII Tablo VIII Tablo X

Kaynaklar / References

  • 1-Eser, S., Eser, G. (1965): ”Türkiye’deki çeşitli kanserlerin rölatif frekansları” İst. Tıp Fak. Mec. 28:10-34. 2-Eser, S., Eser, G. (1966): ”Türkiye’de en sık rastlanan kanserlerin epidemiyolojisi” İst. Tıp Fak. Mec. 29:292-311. 3-Kunuralp , H.Z., İskeçeli, O., Anas, P. (1965): ”Yüz kanserleri”İst. Tıp Fak. Mec. 28:35-41 . 4-Lucas, R.B. (1964): ”Pathology of Oral Tumors of the Oral Tissues” J and A Churchill Ltd . London . 5-Pindborg, J.J. (1965): ”Oral precancerous conditions in South-East Asia” 1. D.J. Vol. 15, No: 2.190-199. 6-Fibchel, R. (1965) ”Diseases effecting the oral cavity observed in Costa Rica and Central America” 1. D.J. Vol. 15, No:3, 311-335.