Yazar
Filiz YAVUZ
Gazeteci
Özet
-
Nükleer enerji kullanma kararı ne teknolojik bir gereklilikten ne de enerji ihtiyacından kaynaklanır; Nükleer enerji siyasi bir konudur. Tam da bu yüzden iktidar sahipleri tarafından nükleer enerji tartışmalarının çerçevesi politik olarak belirlenir ve bu çerçeve içinde “Nükleer enerji bir gerekliliktir”, “Nükleer enerjiye mecburuz”, “Nükleer enerji dışa bağımlılığı azaltır”, “Nükleer enerji ucuzdur” ve “Nükleer enerji istihdam yaratır” argümanlarıyla rıza üretimi sağlanmaya çalışılır. Bütün bu argümanlara, bu çerçeve içinde yanıt vermek ise nükleer karşıtlarını kısır tartışmalara sürükler. Bu noktada nükleer karşıtlarının yapması gereken, nükleer enerji tartışmasını kendi kuracakları siyaset diliyle ve “kaza riski”, “rutin radyasyon”, “atık sorunu” ve “demokrasi” kavramlarına dayalı argümanlarla yürütmek olmalıdır.
Summary
-
TThe decision to use nuclear energy derives neither from a necessity nor from the energy needs; nuclear energy is a political issue. For that very reason, the framework for nuclear energy debates is shaped politically by those who possess the power and within the same framework, it is attempted to manufacture consent through the arguments such as “Nuclear energy is a necessity”, “We are compelled to use nuclear energy”, “Nuclear energy reduces the dependence on foreign sources”, “Nuclear energy is cheaper” and “Nuclear energy creates jobs”. Responding to all these arguments within this framework leads nuclear opponents to unfruitful debates. In this regard, nuclear opponents should carry out nuclear energy debate by using the political language to be framed by their own movement and the arguments based on the concepts of “accident risk”, “routine radiation”, “waste problem” and “democracy”.