Yazar
Gaye YILMAZ
Araştırmacı ve Konuk Öğretim Görevlisi Kassel Üniversitesi Almanya (ORCID No: 0000-0003-0236-6113)
Özet
-
Gıda kıtlığı ve artan gıda fiyatları özellikle son on yıldır Güney yarım kürenin pek çok ülkesinde yükselen halk isyanlarını da beraberinde getirdi. Sorunun kökenlerine inildiğinde tarımsal sermaye birikiminin çelişkileri ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarım politikalarının geçimlik tarımı hedef alan anlaşmalarının yanısıra ulusötesi şirketlerin artan nüfuzu ve lobi mekanizmalarının da varlığı dikkat çekiyor. Türkiye’de henüz başat bir enerji üretim formunu almamış olsa da, biyo-yakıt amaçlı tarımsal üretim de önümüzdeki yıllarda gıda sorununu daha da arttıracak bir gelişme görüntüsü veriyor. Tarım topraklarının giderek daha fazla biyo-yakıt amaçlı tahıl üretimine ayrılmasının gıda üretiminde yaratacağı gediğin halklara doğrudan daha da yükselen gıda fiyatları ve azalan gıda erişimi olarak yansıyacağını şimdiden öngörmek yanlış olmaz. Çalışma, verili koşullarda beslenme hakkı için yürütülecek bir mücadelenin, bazı yazarlar tarafından önerilen mevcut uluslararası kuruluşların ötesinde farklı bölgesel ve küresel gözlem kurulları oluşturulmasının yeterli olmayacağını gösteriyor. Diğer bir deyişle, ulusötesi şirketlerin (UÖŞ) ve kurdukları lobi mekanizmalarının devletlerle işbirliği içerisinde hiçbir boşluk bırakmadan dört bir yandan kuşattığı gıda üretimini sermayenin elinden alma mücadelesinin mutlaka anti-kapitalist bir eksende yürütülmesi gereğini ortaya koyuyor.
Geliş Tarihi: 08.02.2019
Kabul Tarihi: 26.04.2019
Summary
-
Food shortages and rising food prices have led to popular uprisings in many countries of the Southern hemisphere, especially for the last decade. When the origins of the problem are checked, the contradictions of the accumulation of agricultural capital and the agreements of the WTO agricultural policies aimed at subsistence agriculture, as well as the increasing infl uence of the transnational corporations and the presence of lobbying mechanisms are remarkable. Although there is not any indication showing this specific energy production would take a dominant form in Turkey in near future, bio-fuel for agricultural production development also seems that there will be further increases in the food problem in the coming years in Southern hemisphere. It would not be wrong to foresee that the separation of masses who survive through subsistence farming from their lands for more biofuel for cereal production will lead further increases in food prices and restrictions in food access. The study shows that for a struggle aiming the right to food under the given conditions it will not be suff icient to establish diff erent regional and global monitoring boards beyond the existing ones as suggested by some authors. In other words, it claims that even alone the triangle of TNCs, Lobby Groups and Governments reveals that any struggle targeting to emancipate the food production which is under siege of capital from all sides without leaving a space must be carried out in an anti-capitalist axis.
Received : 08.02.2019
Accepted : 26.04.2019
Anahtar Sözcükler / Keywords
Geliş Tarihi / Received Date
-
08.02.2019
Kabul Tarihi / Accepted Date
-
26.04.2019